Mondoros'un Agamemnon'da imzalanmasında aslında siyasi oyunlar var... Agamemnon Truva'yı fetheden Yunan komutanıdır, izleyenler bilir, hani filmde Aşil'in "Sen benim kralım değilsin" diye atarlandığı Brian Cox'un canlandrdığı karakter...
İngilizler ve Fransızlar, o dönem yeni keşfedilmiş olan Truva antik kentini orduya asker toplamak için reklam olarak kullandılar. Bugünkü gibi filmler falan olmadığı için insanlar kitap okuyorlardı ve Truvanın bulunmasının etkisiyle dönemin en gözde kitabı İlyada olmuştu. Okumayan, Truva'nın hikayesini öğrenmeyen kalmamıştı neredeyse... "Orduya Akhilleuslar aranıyor" "Truvayı fethedecek yeni kahraman olun, adınız Akhilleusla birlikte anılsın" gibi propagandalar yapılarak orduya asker toplandı.
Eski Yunan'dan kalma bir Agamemnon büstü
Bu kadar emin tavırlardan sonra İngilizler daha önce hiç savaşmadıkları ve araplar gibi kolay yeneceklerini düşündükleri Türkleri görünce afalladılar. Aylarca süren savaşlar sonunda geri çekilme noktasına gelmek üzereydiler fakat çekilemezlerdi, çünkü çok şehit vermişlerdi ve halk zafer bekliyordu... Ama şansları yaver gitti, farklı cephelerde savaşan Osmanlı daha fazla dayanamadı, Almanlar yenilince müttefiki olarak yenilgiyi kabul etmek zorunda kaldı ve antlaşma imzalanmasına karar verildi.
Her savaşın sonunda büyük antlaşmadan önce ateşkes antlaşması imzalanır. Antlaşma için Çanakkaleye yakın olan ve Yunanistan himayesinde bulunan Limni adasının Mondoros limanı seçildi... Limana getirilen Agamemnon gemisinde Osmanlı Çanakkalede mağlup olduğunu kabullenmiş oldu. İngilizler "Agamemnon Truvayı bir kez daha fethetti" diyerek bu zaferlerini halka duyurdular ve savaşa en başta yaptıkları propagandalarla uyuşan, "Hani Akhilleus olcaktık?" sorularına cevap niteliğinde bir nokta koydular... Ama bu sadece I. Dünya Savaşıydı, ya sonra ? Sonrası mı ? Biz de cevap niteliğinde bir fotoğrafla koyalım noktamızı öyleyse...
güzel di fakat agememnon zırhlısı büyüseydi daha güzel olurdu
YanıtlaSil